top of page
m.jpg

12/A

31 Mart

13 Nisan 1909 tarihinde, Rumi takvime göre 31 Mart günü baÅŸlayan ve yaklaşık on üç gün süren 31 Mart Vakası, II. MeÅŸrutiyet'in ilanının ardından İstanbul'da büyük bir ayaklanma ve darbe teÅŸebbüsü olarak tarihe geçti. Bu olay, II. MeÅŸrutiyet döneminin en önemli ve çalkantılı olaylarından biri olarak kabul edilir.

İsyana yol açan sebepler karmaşıktır ve kesin bir açıklama yapılamamıştır. Ancak toplumda ve ordu içinde artan kutuplaÅŸma, gerginlikler ve İttihat ve Terakki'nin uygulamalarından duyulan hoÅŸnutsuzluklar bu olayın patlak vermesinde etkili oldu. İsyancılar, II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesini talep ederken, "Åžeriat isteriz! PadiÅŸahım, çok yaÅŸa!" sloganlarıyla meydanlara çıktılar.

ad

İsyan, askeri bir isyan olarak baÅŸlasa da, zamanla dinî bir nitelik kazandı. İstanbul'daki isyana katılan askeri birlikler, hükümetin istifası ile sonuçlanan bir dizi olayın ardından kısa bir süre İstanbul'u kontrol altına aldılar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

​

 Mustafa Kemal, 31 Mart Vakası olarak bilinen bu isyanı bastırmak üzere Rumeli’de oluÅŸturulan Hareket Ordusu’nun kurmay baÅŸkanlığına getirildi ve bu ordu ile 19 Nisan 1909 tarihinde İstanbul’a geldi. Hareket Ordusu’nun gerek yolda gerekse İstanbul’daki sevk ve idaresinde kurmay baÅŸkanı olarak önemli hizmetler gördü. Hareket Ordusu’nun İstanbul’a girdiÄŸi gün halka hitaben yayımlanan beyannameyi kendisi yazmıştı. Hareket Ordusu’nun duruma hâkim oluÅŸundan sonra Abdülhamit tahttan indirildi, yerine Sultan ReÅŸat getirildi. Mustafa Kemal, bu gerici olayın bastırılmasından sonra İstanbul’da çok kalmayarak 16 Mayıs 1909’da tekrar Selanik’e döndü. Bu sıralarda Selanik ve çevresinde yapılan manevralarda, tatbikatlarda düÅŸünce ve görüÅŸlerini cesaretle savunmuÅŸtu. Bu durum bazı üstlerinin dikkatini çekerken bazılarının da tahammülsüzlüÄŸüne sebep olmuÅŸtu. Bir yandan da askerî eÄŸitim konuları üzerinde telif ve tercüme eserler hazırlamakla meÅŸguldü.

Ülkü Adatepe, Mustafa Kemal Atatürk'ün en küçük manevi kızı. BebekliÄŸinden beÅŸ yaşına kadar Atatürk'ün yanında Çankaya KöÅŸkü'nde yaÅŸamış, kendisi beÅŸ yaşında iken manevi babası Atatürk ölene kadar ona yurt gezilerinde eÅŸlik etmiÅŸ ve onun çocuk sevgisinin simgesi olmuÅŸtur.

Yaşamı

Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın evlatlık kızı Vasfiye Hanım ile Fransızca öÄŸretmeni ve gar ÅŸefi Mehmet Tahsin ÇukurluoÄŸlu'nun kızıdır. Zübeyde Hanım'ın küçük yaÅŸtan itibaren yetiÅŸtirdiÄŸi Selânikli Vasfiye Hanım, Zübeyde Hanım'ın ölümünden sonra bir süre Mustafa Kemal Atatürk'ün kız kardeÅŸi Makbule Hanım'la kalmış; Atatürk, kendisini Gazi Orman ÇiftliÄŸi'nde istasyon ÅŸefliÄŸi yapan Mehmet Tahsin Bey'le evlendirmiÅŸti. Vasfiye Hanım ile Mehmet Bey'in çocukları olacağını öÄŸrendiÄŸinde -ister kız ister erkek olsun- Ülkü isminin verilmesini isteyen Atatürk, Ülkü'yü dokuz aylıkken Çankaya KöÅŸkü'ne aldırdı ve biraz büyüdüÄŸünde onu yurt gezilerine götürmeye baÅŸladı. Yıllar boyu kullanılan ünlü Alfabe'nin kapağında Atatürk'ün isteÄŸi üzerine Atatürk'ü minik Ülkü'ye harfleri öÄŸretirken gösteren Ä°hap Hulusi tarafından yapılmış resimleri yer aldı. Ülkü, Atatürk'ün çocuk sevgisinin simgesi oldu.

Manevi babası Atatürk öldüÄŸünde Ülkü beÅŸ yaşındaydı. Atatürk'ün ölümünden sonraki dönemde eÄŸitimini tamamlamadı. Genç yaÅŸta evlendi. İlk evliliÄŸini, Atatürk'ün bir diÄŸer manevi kızı Sabiha Gökçen'in amcasının oÄŸlu olan üsteÄŸmen ve daha sonra Kastamonu milletvekili Fethi DoÄŸançay  ile yaptı. Bu evliliÄŸinden iki erkek çocuk sahibi oldu.

İkinci evliliÄŸini 1962 yılında yaÄŸ tüccarı YeÅŸua Bensusen ile yaptı. Bu evlilik, eÅŸinin Musevi olması nedeniyle sansasyon yarattı. Üçüncü evliliÄŸini ise iÅŸ insanı Öke Adatepe ile yaptı.

Ölümü

YaÅŸamını, eÅŸi Öke Adatepe ile Ä°stanbul'da sürdürmekteydi. 1 AÄŸustos 2012'de TEM'de Sakarya-Akyazı yolu üzerinde geçirdiÄŸi trafik kazasında öldü. Zincirlikuyu Mezarlığı'nda yatmaktadır.

bottom of page