ULU ÖNDER GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
1881-1938

11/D
Ben, size taarruz emretmiyorum; ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize baÅŸka kuvvetler ve kumandanlar geçebilir.
26 AÄŸustos sabaha karşı 4.30'da baÅŸlaması planlanan taarruz sis sebebiyle ancak 5.30'da baÅŸladı. Yarım saat süren çok yoÄŸun bir bombardıman ile Yunan ön hat mevzileri büyük yıkıma uÄŸratılmış, topçu gözetlemesi ve makineli tüfek mevzileri iÅŸ göremez hale getirilmiÅŸtir. 6.00'da baÅŸlayan piyade taarruzu, kısa sürede geliÅŸmiÅŸ, Tınaztepe, Belentepe, Kalecik sivrisinin geri alınması ile sonuçlanmıştır. Ancak, gerek geriden gelen Yunan takviyelerinin direnmesi, gerek Sincanlı Ovası'nda mevzilenmiÅŸ Yunan topçularının ÅŸiddetli ateÅŸi gerekse de taarruz momentinin kaybedilmesi ile taarruz öÄŸlene doÄŸru yavaÅŸlamış ve durmuÅŸtur. Tınaztepe'deki kuvvetli Yunan karşı taarruzu ve Kurtkaya mevzisinin direniÅŸi ile Türk kuvvetleri kısmi geri çekilmelerle akÅŸam saatlerinde bir denge oluÅŸmuÅŸtur. Bu esnada 2. Türk Ordusu'nun özellikle 2. Yunan Kolordusu'na ÅŸiddetli taarruzları bu kolordu kuvvetlerinin 1. Kolordu'yu daha fazla takviye edememesine yol açmış, Hatzanestis'nin sarsılan güney cephesini takviye etmek yerine, 2. Kolordu'nun esas plandaki gibi Çay istikametine taarruz etmesi emri iÅŸleri daha da karıştırmış, Yunanları stratejik bir sıkıntıya sokmuÅŸtur. Öte yandan yarma bölgesinin batısında saat 18.00'de 5. Türk Süvari Kolordusu cephe gerisine sızarak, Yunan birliklerinin İzmir-Afyon iletiÅŸim baÄŸlantısını kesti. Böylece İzmir'de bulunan Yunan BaÅŸkomutanlık Karargâhı'nın cephe hattında bulunan Yunan birlikleriyle haberleÅŸme imkânı kalmadı.
Türk taarruzunun baÅŸlangıcını simgeleyen heykel.
Trikupis, bu durumda elindeki tek ÅŸansın eldeki bütün ihtiyatları ile Kalecik sivrisi (belen tepesi) istikametinde bir gece taarruzu yapmak olduÄŸunu düÅŸündü. Ancak, Türk devam taarruzunun (topların ileri alınmasının desteÄŸi ile) 27 AÄŸustos sabaha karşı Tınaztepe, Erkmentepe ve Kurtkaya tepesinin düÅŸürmesi neticesinde 4. Piyade Tümeni'nin dağılması, 1. Piyade Tümeni'nin ağır kayıplarla geri çekilmesi ile 27 AÄŸustos öÄŸlen saatlerinde cephe tamamen yarıldı. Asıl taarruzun yapıldığı bölgede bulunan Türk Birlikleri cephe hattının yarılmasıyla birlikte Sincanlı Ovası'na inerek Yunan birliklerini süratle takip etmeye baÅŸladı. Cephenin yarılması neticesinde Yunan 1. Kolordusu ikiye bölünmüÅŸ, kuÅŸatılmamak için İzmir yönünde bir geri çekilme yerine ulaşım altyapısı yetersiz Kuzeybatı yönünde çekilmekten baÅŸka imkân kalmamış, Yunan 1. Kolordu karargahı, 4. Tümenin kalıntıları, 5. ve 12. Tümenler, 2. Kolordu birlikleri Afyon-DöÄŸer hattını bırakarak İlbulak Dağı civarına çekilmiÅŸtir. DiÄŸer tarafta kalan General Frangu komutasındaki 1. Tümen ve takviye birlikleri İlbulak hattında da duramayarak, Dumlupınar'a çekilmeye devam etmiÅŸ böylece Yunan ordusu içindeki sevk ve idare bütünlüÄŸü bozulmuÅŸtur.
28 AÄŸustos-30 AÄŸustos sabahı arasında Türk birlikleri ile çekilen Yunan birlikleri arasında yer yer ÅŸiddetli çatışmalar çıkmış, Yunan birliklerinin Türk kuvvetlerinin takibinden kurtulamaması, mevzi almalarına engel olmuÅŸtur. Ayrıca, 3. Kolordu ile geri çekilen Yunan birliklerinin arasında açılan boÅŸluktan içeri dalan 2. Türk Ordusu birliklerinin Kuzeyden çevirme yapması Yunan ordusunun ana parçası olan 1. ve 2. Kolordu birliklerinin Murat Dağı eteklerinde bir torbaya girmesine yol açmıştır. 30 AÄŸustos günü akÅŸam saat 19.30'a kadar süren bugün BaÅŸkomutanlık Meydan Muharebesi olarak bilinen büyük çarpışmalarda Yunan birlikleri imha edilip dağıtılmıştır. Bu muharebede Yunan 4. ve 12. Tümenleri tamamen, 5. ve 9. Tümenleri kısmen imha olmuÅŸtur. Aynı gün Türk birlikleri Kütahya'ya girdi.
2 Eylül'de esir alınan Yunan Ordusu komutanları: soldan saÄŸa 4. Tümen komutanı Dimaras, 1. Kolordu komutanı (BaÅŸkumandanlığına yeni tayin edilen) Trikupis, Kurmay Albay Adnan Bey, 2. Kolordu komutanı Dighenis (Diyenis), Yüzbaşı Emin
General Trikupis ve kurmaylarının bir kısmı ile 10.000 civarında asker KızıltaÅŸ vadisinden gece karanlığında kaçmayı baÅŸardıysa da bir süre sonra General Trikupis ile 6000 asker, 2 Eylül de UÅŸak'ta Türk kuvvetlerine teslim oldu.
Bu son muharebe ile birlikte bir zamanlar Yunan Ordusunun bel kemiÄŸini teÅŸkil eden 6 Piyade Tümeni (85.000 asker) dağıtılmıştır. Türk kuvvetlerinin önünde İzmir yönünde hırpalanmış 2 Tümen ve bazı bağımsız alaylar, Bursa istikametinde ise saÄŸ kanatları tamamen açıkta kalmış, önlerinde tahmin edemedikleri düÅŸman kuvvetlerinin hedefi haline gelmiÅŸ 3. Kolordu kalmıştır. Bundan sonrasında savaÅŸ tamamen bir kaçma kovalamaya dönmüÅŸ, 9 Eylül'de İzmir, 17 Eylül'de Bandırma'dan kalan Yunan birliklerinin tahliyesi ile son bulmuÅŸtur.
Bu savaÅŸta Yunan Ordusu'nun zayiatı 100.000'in üzerindeydi. Batı Anadolu geri çekilen Yunan Ordusu tarafından uygulanan yakıp yıkma taktiÄŸi ile büyük ölçüde harap olmuÅŸtur.
Meydan savaşından sonra, çevreyi gezen Mustafa Kemal PaÅŸa, düÅŸmanın ağır yenilgisini, savaÅŸ alanında bıraktığı silah, cephane ve savaÅŸ malzemesini, ölülerini, sürü sürü esirin kafilelerle geriye götürülmesini gördükten sonra çok duygulanmış ve yanındakilere,
"Bu manzara insanlık için utanç vericidir. Ama biz burada vatanımızı savunuyoruz. Sorumluluk bize ait deÄŸildir" demiÅŸtir.
SavaÅŸtan hemen sonra, BaÅŸkomutan MareÅŸal Gazi Mustafa Kemal PaÅŸa, Ordulara ÅŸu ünlü emri vermiÅŸtir:
"Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!"
Bu emir doÄŸrultusunda üç koldan İzmir'e ilerleyen ordu; 1 Eylül'de UÅŸak'ı, 2 Eylül'de EskiÅŸehir'i, 6 Eylül'de Balıkesir ve Bilecik'i, 7 Eylül'de Aydın'ı, 8 Eylül'de Manisa'yı geri aldı ve 9 Eylül'de İzmir'e girdi

