ULU ÖNDER GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
1881-1938

10/B ZEHRA AYLİN
1912’de Amasya’da dünyaya geldi. Asıl adının Zühre olduÄŸu, sonradan Zehra’ya çevrildiÄŸi düÅŸünülür. Babasının adı Mehmed, annesinin adı Havva'dır. 1913 doÄŸumlu Nuriye isimli bir kız kardeÅŸi vardı. Türk KurtuluÅŸ Savaşı'nda efsaneleÅŸmiÅŸ bir yüzbaşı olan babasını 1916, annesini ise 1917 yılında kaybetti.
1916 yılında öksüzler yurduna kaydı yapıldı. Amasya Yetim Kızlar Yurdu Künye Defterininin incelendiÄŸi "Kimsesizler Sığınağı: Amasya Yetim Kızlar Yurdu" baÅŸlıklı çalışmada babasının mesleÄŸinin "dükkancı" olduÄŸu, seferberlikte savaÅŸa gittiÄŸi ve yüzbaşı rürtbesinde olduÄŸu bilgisi yer alır.
CumhurbaÅŸkanı Mustafa Kemal PaÅŸa ile, Amasya'da eÅŸi Latife Hanım'la birlikte ziyarette bulunduÄŸu sırada 25 Eylül 1924 günü ziyaret ettikleri Darül-Eytam'da (öksüzler evi) tanıştı. Mustafa Kemal'in ailesine “ilk manevi kızı” olarak katılarak Ankara'ya götürüldü. 1925'te Konya'dan Rukiye Bursa'dan Sabiha ve İzmir'den Afet, 1927'de İstanbul'dan Nebile ailenin yeni manevi evlatları oldu.[kaynak belirtilmeli]
İlköÄŸrenimini Ankara'da, Çankaya KöÅŸkü'nün bahçesindeki odalı ve iki dershaneli özel bir okulda tamamladı. Bu okuldaki derslere manevi kız kardeÅŸleri Sabiha ve Rukiye ile Kılıç Ali Bey'in, Fuat Bulca'nın ve Salih Bozok'un çocukları giriyorlardı.
OrtaöÄŸrenim için manevi kızkardeÅŸi Sabiha ile birlikte İstanbul'a, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'ne (bugünkü adıyla Robert Kolej) gitti. Bir süre Sabiha ile birlikte havacılığa merak sardı ancak ilgisi devam etmedi. Soyadı Kanunu ile Aylin soyadını aldı. Kolejden mezun olduktan sonra yükseköÄŸrenim için Londra'da Saint Hilda College'e gönderildi. Ancak bir dönemlik eÄŸitimden sonra yurda dönmek istedi. EÄŸitimini tamamlamayıp diplomasını aldıktan sonra yurda dönmesini isteyen manevi babası Atatürk, Zehra'nın hastalığı üzerine bir süre için Türkiye'ye gelmesine izin verince 1935 yılı sonunda Türkiye'ye doÄŸru yola çıktı.
Londra'dan gemi ile Fransa'ya geldikten sonra Paris ekspresine binen Zehra, Amiens civarında bilinmeyen bir sebeple trenden düÅŸerek öldü. Amiens'te yapılan törenin ardından cenazesi İstanbul'a getirildi, 21 Kasım 1935'te Maçka Mezarlığı'na defnedildi.
Ölümü gazetelerde büyük yer tutmuÅŸ, intihar ettiÄŸi söylentileri yayılmış; Atatürk'ün bir diÄŸer manevi kızı olan Sabiha Gökçen bu söylentilere kendisinin de inandığını belirtmiÅŸtir.

