top of page

10/C

S.jpg
 "Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaÅŸ kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunama

Yunanlılar, Kütahya-EskiÅŸehir Muharebelerini kazandıktan sonra, Yunanlıların bu baÅŸarılarından bahseden İngiliz BaÅŸbakanı Lloyd George: "Milli Türk Kuvvetlerini yenmiÅŸ bulunan Yunanistan`ın Sevr AntlaÅŸması esaslarıyla yetinemeyeceÄŸi" ÅŸeklinde ileri sürdüÄŸü büyük vaatlerle Yunanistan`ı barışa deÄŸil taarruza teÅŸvik etmiÅŸtir.

 

Yunan Genelkurmayı, Kütahya-EskiÅŸehir Muharebelerinden (10-24 Temmuz 1921) sonra, Sakarya`nın doÄŸusuna çekilen Türk ordusuna son darbeyi indirmek amacıyla hazırlıklarını tamamlayıp harekete geçmiÅŸtir. Bu arada Türk ordusu da kesin sonuçlu bir meydan savaşı için tüm birliklerini baÅŸarılı bir geri çekilme planıyla Sakarya`nın doÄŸusuna çekerek 100 km. geniÅŸliÄŸindeki bir cephe hattında toplamıştır.

 

Yunanlıların bu düÅŸünce ve faaliyetleri karşısında Mustafa Kemal PaÅŸa, 5 AÄŸustos 1921`de TBMM Hükümeti tarafından kabul edilen 144 sayılı kanunla ve geniÅŸ yetkilerle üç ay süre ile Türk ordusunun sorumluluÄŸunu üstüne alarak BaÅŸkomutanlık görevine getirilmiÅŸtir. Mustafa Kemal PaÅŸa, bu yetkilere dayanarak 7-8 AÄŸustos 1921'de "Tekalif-i Milliye Emirleri"ni yayınlayarak orduyu personel, silah ve araç - gereç bakımından güçlendirmeye çalışmıştır.

 

Sakarya Meydan Muharebesi Türk Ordusu için bir yokluk ve yoksulluk savaşı olmuÅŸtur. Kütahya-EskiÅŸehir Muharebelerinden sonra, insan gücünün 1/2'ini, silah gücünün de 1/10'unu kaybetmiÅŸ olan Batı Cephesi Komutanlığı, birliklerine 18 Temmuz 1921 tarihinde Sakarya Nehrinin gerisine çekilme emrini vermiÅŸtir.

BaÅŸkomutan; Mustafa Kemal PaÅŸa, Genelkurmay BaÅŸkanı; Fevzi PaÅŸa'dır ve BaÅŸkomutanlık karargâhı Ankara'dadır. Batı Cephesi Komutanlığı, Yunan taarruzuna karşı, kuvvetlerini Sakarya Nehri doÄŸusunda yedi grup (kolordu) halinde konuÅŸlandırmıştır. Batı Cephesi komutanı Tümgeneral İsmet (İnönü)'dir ve karargâh merkezi Ankara-Polatlı arasında yer alan Alagöz'dedir.

Yunan kuvvetleri 16 tümenden oluÅŸan beÅŸ kolordu ve bir süvari tugayından kurulmuÅŸtur. Bu kolordulardan üçü Anadolu'da bulunmaktadır.

 

13 AÄŸustos'ta ileri harekâta geçen Yunan Ordusu sıklet merkezi Sakarya mevziinin güney kanadına yönelmiÅŸ olarak ve kuÅŸatıcı bir tertiple taarruza geçmiÅŸtir. Yaklaşık olarak 100 km.lik bir cephede baÅŸlayan bu kanlı boÄŸuÅŸma, tarihin önemli meydan muharebelerindendir. DüÅŸmanın üstün kuvvet ve silahlarla yaptığı taarruzlarda Sakarya mevziinde yer yer çekilmeler olmuÅŸtur. Muharebeler o kadar kanlı oluyordu ki bazı alaylar mevcutlarının büyük kısmını ve subaylarını kaybediyordu. İşte bu sıralarda BaÅŸkomutan Mustafa Kemal PaÅŸa Batı Cephesi birliklerine ÅŸu meÅŸhur emrini yayınladı: "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz..." Gerçekten de geri çekilmek zorunda kalan bir birlik, ilk tutunabildiÄŸi yerde duruyor, yeniden boÄŸuÅŸuyor ve mevzii savunmak çabası içinde son nefesini veriyordu. Açılan her gediÄŸi kapatmak için 70 km.yi bulan cebri yürüyüÅŸlerle, birlik kaydırmaları yapılıyor, her gelen birlik ertesi sabah çelikten bir kale halinde düÅŸman karşısına çıkıyor, vuruÅŸuyor, ÅŸehit oluyor, fakat vatan savunuluyordu.

 

DüÅŸman, Türk kuvvetlerini 23-30 AÄŸustos günleri arasında bütün zorlamalarına raÄŸmen kuÅŸatıp imha edemeyince kuvvetlerinin büyük kısmıyla Türk cephesini merkezden Haymana istikametinde yarmak istemiÅŸtir. 6 Eylül'e kadar da bunun için uÄŸraÅŸmış fakat etten bir Türk duvarına çarpmıştır. Bundan sonra bulunduÄŸu hatlarda savunarak kalmaya karar vermiÅŸ ancak, 10 Eylül'de baÅŸlatılan genel karşı taarruzla buna da mani olunmuÅŸtur.

Yunan kuvvetleri için yapılacak tek ÅŸey kalmıştır. Kaçmak, Onlar da öyle yapmıştır. 13 Eylül'e kadar Sakarya nehrinin doÄŸusunda tek Yunan askeri kalmamıştır. 22 gün geceli gündüzlü süren Sakarya Meydan Muharebesi Türk'ün zaferi ile sonuçlanmıştır.

 

Askerî Sonuçlar:

Sakarya Zaferi`yle inisiyatif Türk ordusuna geçmiÅŸtir. Sakarya Muharebeleri, Türk ordusunun moralini ne kadar yükseltmiÅŸ ise, Yunan ordusunun moralini de o derece kırmıştır.

Önce Sakarya doÄŸusu, sonra da Afyon-EskiÅŸehir hattına kadar olan vatan parçası Yunanlılardan temizlenmiÅŸtir.

AK.jpg

Ülkü Adatepe, Mustafa Kemal Atatürk'ün en küçük manevi kızı. BebekliÄŸinden beÅŸ yaşına kadar Atatürk'ün yanında Çankaya KöÅŸkü'nde yaÅŸamış, kendisi beÅŸ yaşında iken manevi babası Atatürk ölene kadar ona yurt gezilerinde eÅŸlik etmiÅŸ ve onun çocuk sevgisinin simgesi olmuÅŸtur.

Yaşamı

Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın evlatlık kızı Vasfiye Hanım ile Fransızca öÄŸretmeni ve gar ÅŸefi Mehmet Tahsin ÇukurluoÄŸlu'nun kızıdır. Zübeyde Hanım'ın küçük yaÅŸtan itibaren yetiÅŸtirdiÄŸi Selânikli Vasfiye Hanım, Zübeyde Hanım'ın ölümünden sonra bir süre Mustafa Kemal Atatürk'ün kız kardeÅŸi Makbule Hanım'la kalmış; Atatürk, kendisini Gazi Orman ÇiftliÄŸi'nde istasyon ÅŸefliÄŸi yapan Mehmet Tahsin Bey'le evlendirmiÅŸti. Vasfiye Hanım ile Mehmet Bey'in çocukları olacağını öÄŸrendiÄŸinde -ister kız ister erkek olsun- Ülkü isminin verilmesini isteyen Atatürk, Ülkü'yü dokuz aylıkken Çankaya KöÅŸkü'ne aldırdı ve biraz büyüdüÄŸünde onu yurt gezilerine götürmeye baÅŸladı. Yıllar boyu kullanılan ünlü Alfabe'nin kapağında Atatürk'ün isteÄŸi üzerine Atatürk'ü minik Ülkü'ye harfleri öÄŸretirken gösteren Ä°hap Hulusi tarafından yapılmış resimleri yer aldı. Ülkü, Atatürk'ün çocuk sevgisinin simgesi oldu.

Manevi babası Atatürk öldüÄŸünde Ülkü beÅŸ yaşındaydı. Atatürk'ün ölümünden sonraki dönemde eÄŸitimini tamamlamadı. Genç yaÅŸta evlendi. İlk evliliÄŸini, Atatürk'ün bir diÄŸer manevi kızı Sabiha Gökçen'in amcasının oÄŸlu olan üsteÄŸmen ve daha sonra Kastamonu milletvekili Fethi DoÄŸançay  ile yaptı. Bu evliliÄŸinden iki erkek çocuk sahibi oldu.

İkinci evliliÄŸini 1962 yılında yaÄŸ tüccarı YeÅŸua Bensusen ile yaptı. Bu evlilik, eÅŸinin Musevi olması nedeniyle sansasyon yarattı. Üçüncü evliliÄŸini ise iÅŸ insanı Öke Adatepe ile yaptı.

Ölümü

YaÅŸamını, eÅŸi Öke Adatepe ile Ä°stanbul'da sürdürmekteydi. 1 AÄŸustos 2012'de TEM'de Sakarya-Akyazı yolu üzerinde geçirdiÄŸi trafik kazasında öldü. Zincirlikuyu Mezarlığı'nda yatmaktadır.

bottom of page